top of page
419 Kapak.png

Terörist İsrail’in Katar Saldırısı, Kirli SavaÅŸ ve

Amerika’nın Zaafları

Ayın Konusu

Terör örgütü haline gelen İsrail, geçtiÄŸimiz ay Katar’ın baÅŸkentinde Hamas’ın liderlerine saldırdı. Bölgeyi ve dünyayı ÅŸok eden bu geliÅŸme hem bölge ülkeleri, hem de uluslararası kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Saldırı, Hamas heyetinin ABD tarafından sunulan ateÅŸkes ÅŸartlarını istiÅŸare etmek için bulunduÄŸu Doha’da gerçekleÅŸti. Hamas’tan yapılan açıklamada, Hamas müzakere heyetine yapılan saldırının baÅŸarısız olduÄŸu duyuruldu. Saldırı ile alakalı açıklama yapan İsrail BaÅŸbakanı Binyamin Netanyahu ise Katar’da Hamas’a yönelik olarak düzenlenen saldırının bizzat İsrail tarafından yapıldığını duyurdu. 9 Eylül Salı günü yapılan saldırı uluslararası iliÅŸkiler tarihi açısından önemli bir parametre olarak literatürdeki yerini alacaktır.

Hüsnü AKTAÅž

Jön Türkler ve CHP’liler 'Devlet'tir,

Hesap Sorulamaz!

İktibas

iktibas_edited_edited_edited.png

RüÅŸvet, yolsuzluk ve suiistimal, siyasî tarihimizde görülmemiÅŸ ÅŸeyler deÄŸildir. Millete hizmet için kullanılması gereken yetkileri, ÅŸahsî menfaat için kullanan çoktur. Çünkü “muktedir”in nefsiyle imtihanı daha zordur.

Bu suçlardan mahkûm olmuÅŸ bakanlarımız hatta baÅŸbakanımız vardır. Ancak, neredeyse hiçbir üst düzey CHP’liden hesap sorulmamıştır.

CHP, İttihat ve Terakki’nin “Yeni Türkiye” versiyonudur. Zaten Özgür Özel de “Biz Jön Türk evlatlarıyız” diyerek bunu doÄŸrulamaktadır.

Mustafa ReÅŸid PaÅŸa’dan günümüze kadar hiçbir Batıcı, İttihatçı, CHP’li, Kemalist, laik rüÅŸvetçi hesap vermemiÅŸtir!

Bu “iki asırlık koruma”yı çok iyi bilen İmamoÄŸlu, 11 Nisan 2025 günü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunma yaparken bu sebeple “Bana bakan Mustafa Kemal’i görür” demiÅŸti!

Star Gazetesi Açık GörüÅŸ 02.09.2025

Nuh ALBAYRAK

Sykes-Picot-Sazanov AntlaÅŸması 

Üzerine Notlar

Siyaset

Birinci Dünya Savaşı’nın başında İngiltere-Rusya ve Fransa arasında 1915 yılında yapılan görüÅŸmeler sonucunda imzalanan Londra AntlaÅŸması’yla BoÄŸazlar ve İstanbul bölgesinin Ruslara bırakılmasına karşılık, İngiltere ve Fransa da Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun diÄŸer bölgelerinden istedikleri yerleri alacaklardı. Ancak bu iki emperyalist devletin çıkarlarının çakıştığı toprakları paylaÅŸmaları kolay deÄŸildi. Gün geçmiyor ki Sykes-Picot AntlaÅŸması gündeme gelmesin. Suriye ve Irak’ta yaÅŸanan kargaÅŸalardan sonra sık sık Sykes- Picot AntlaÅŸması’ndan bahsedilir oldu. En son CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Teknofest’te gençlere hitap ederken, “CoÄŸrafyamızın yeni bir ‘Sykes- Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız” dedi.

M. Akif EKİNCİ

Gazze’deki Soykırım
ve Dünya Müslümanları

Makale

Müslümanlar dünya üzerinde ve özellikle Gazze’de ÅŸiddetli zulüm altında yaÅŸamaktadırlar. Tabi ki buna yaÅŸamak denirse! Tam iki yıldır bombalanan, evleri yıkılan, çocukları ve yakınları parça parça edilen, açlıktan ölüme terk edilen bir Gazze’den, bebeklerinden bahsediyorum. Bütün dünya buna seyirci kalarak bu vahÅŸete ortak olmuÅŸtur. İnsanlar için dünya hayatı zorluklarla dolu olduÄŸu gibi, özellikle Müslümanlar için hayat daha da zordur. Müslümanların içinde de takvası en yüksek olan, Allah’a kulluk için gayreti daha fazla olan kısmı için hayat daha ziyade zorluklarla doludur. BUu hakikat muhken nassla sabittir:  “Yoksa siz sizden öncekilerin çektiÄŸi zorluk ve sıkıntılar, sizin de başınıza gelmeden cennete girebileceÄŸinizi mi zannettiniz? Onlara öyle yoksulluklar ve sıkıntılar dokunmuÅŸtu, öyle sarsılmışlardı ki, peygamber ve onunla birlikte olan müminler ‘Allah’ın yardımı ne zaman?’ demiÅŸlerdi.” (Bakara Sûresi: 2/214) 

İbrahim DÖNERTAÅž

İslâmi Davette Usul ve Üslup

Ayrılmazlığı

İnceleme

inceleme_edited.png

Peygamberler ümmetlerini güzel öÄŸüt, ikna edici delil ve yumuÅŸak üslupla davet etmiÅŸlerdir. İtirazlar dikkate alınmış güzel öÄŸüt ve tartışmalarla ikna cihetine gidilmiÅŸtir. İnatlarında ısrar edenler olsa bile; onlara ÅŸiddet, baskı, iÅŸkence gibi insan tabiatına aykırı uygulamalar yapılmamıştır. Süyûtî (rh.a) bir uzlaÅŸma ve doÄŸru çizgide buluÅŸmak için; hikmet kavramına dikkat çekmiÅŸtir. Ona göre hikmet; vahiy ve aklın uyum içinde olmasıdır. Peygamberlerin kavimlerini; vahiy ve aklın rehberliÄŸinde güzel öÄŸütle davet etmeleri de bu yolu desteklemektedir. Aynı metot uygulanarak çevre ile açık ve güzel öÄŸüt üzerinden iletiÅŸim saÄŸlamak mümkündür. Åžu var ki baÅŸkasını incitecek söz ve ifadeler kırmızı çizgi olmalıdır. Çünkü bireyi ÅŸiddet, öfke ve baskı anlamına gelecek eylemlerle hidayete ikna etmek Allah’ın takdir ve muradına da uygun düÅŸmemektedir.

Mustafa ÇELİK

Nikah Yetkili Müftülükler Aile Yılında
Atılım Yapacak mı?

Sohbet

makale_edited_edited.png

Nikah, her ÅŸeyden önce bir ibadettir. Çünkü sünnete uymanın tezahürüdür. Peygamberimiz evlenmiÅŸ, çoluk çocuk sahibi bir er kiÅŸi idi. Ruhbanlığı yasaklamıştı. “Nikah benim sünnetimdir” demiÅŸtir. 

Allah, nikah (dinî) akdi ile kadınlara boÅŸanma hakkı verdiÄŸi gibi mehir ile de kocadan zevcelik hakkı isteme hakkı/hürriyeti vermiÅŸtir. “…boÅŸayacağınız eÅŸe, develer yükü mal, zinet de vermiÅŸ olsanız onları geri almayınız” (Nisa Sûresi: 20) âyetindeki bu garanti, kadını kollayan bu tutum hiçbir hukukta, hiçbir resmi kanunda yoktur. Günümüzde geline asılan takıların kocaya mı yoksa geline mi ait olduÄŸu tartışma ve davalarını düÅŸünürsek bunun ne kadar önemli olduÄŸu anlaşılır. 

Kamil YEŞİL

Küfür Cephesi Karşısında
'Cihad'la İmtihan Olunmak

Tefsir

tefsir.png

“Andolsun ki, sizden cihad edenleri ve sabredenleri ortaya çıkarıncaya kadar sizi imtihan edeceÄŸiz.” 

Bu ayetler, cihadın sadece bir görev deÄŸil, aynı zamanda bir ayıklama süreci olduÄŸunu göstermektedir. İslâm tarihinde münafıkların en çok ortaya çıktığı zamanların, savaÅŸ ve zorluk dönemleri olması da bu baÄŸlamda dikkat çekicidir. 

Cihadın imanla iliÅŸkisi sadece inançla sınırlı deÄŸildir; aynı zamanda ahlakî bir imtihandır. Gerçek müminler, zorluk zamanlarında yalnızca Allah’a yönelirken; ikiyüzlüler, menfaatlerini önceleyerek geri dururlar.

Mustafa YUSUFOÄžLU

RüÅŸvetin Tarifi,

Keyfiyeti ve Hükmü

Fıkıh

fikih.tif

Siyasi iktidarı/otoriteyi elinde bulunduran insanlar, deÄŸiÅŸik imkânlara ve yetkilere sahiptirler. Toplumu yöneten insanlar ile rüÅŸvet hadisesini, birbirinden ayırmak kolay deÄŸildir. Kur'ân-ı Kerim’de meâlen “Birbirinizin mallarını (aranızda) batıl sebeblerle yemeyin. Kendiniz bilip dururken; insanların mallarından bir kısmını (haram yolla ele geçirmek) ve günaha mucip bir surette yemek için, malları hâkimlerin önüne atmayın” (El Bakara Sûresi: 188) hükmü beyan buyurulmuÅŸtur. İmam-ı Kurtubi, bu ayetin tefsirinde ‘RüÅŸvet almanın, vermenin ve bu yolla haksız kazanç elde etmenin haram kılındığını’ izah etmiÅŸtir. Peygamberimiz Efendimiz’in (sav): ”Allahü Teâla’nın laneti, rüÅŸvet alanın ve verenin üzerine olsun” buyurduÄŸu ve bu haramı iÅŸleyenlerin halini haber verdiÄŸi malûmdur. 

Yusuf KERİMOĞLU

Kalbin Niyeti,

İhlâs ve İhsan

Hadis

hadis.png

Hesap gününe hazırlanan her insanın hedefi; Allahü Teâlâ’nın (cc) rızasını tahsil etmek ve imtihanı kazanmaktır. Åžikâyeti ve sızlanmayı bir kenara bırakan müslümanlar için ihsan; hem kalbin ameli, hem de amel ve hal olarak önemlidir. Kur’ân-ı Kerîm’de; “Nice nebiler vardı ki, beraberlerinde birçok Rabbani savaÅŸtı da Allah yolunda baÅŸlarına gelenlerden dolayı ümitsizliÄŸe düÅŸmediler, zaaf göstermediler, miskinlik etmediler. Allah sabredenleri sever. O Rabbanilerin sözü sadece ÅŸuydu: ‘Ey Rabbimiz: Bize günahlarımızı ve iÅŸlerimizde yaptığımız taÅŸkınlıklarımızı bağışla. SavaÅŸta ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler topluluÄŸuna karşı bize zafer ver.’ Nihayet bu dua ve savaÅŸlardaki direnmeleri sebebiyle Allah onlara hem dünya nimetini, hem de âhiret sevabının güzelliÄŸini verdi. Allah muhsinleri sever”(Ali İmran Sûresi: 146-148) hükmü beyan buyurulmuÅŸtur. İhsan makamına ulaÅŸanlara muhsin denildiÄŸi bu ayetle sabittir.

A.Hikmet BİRCANLI

Anayasa ve Milliyetçilik

Kitap

kitap.png

Türkiye’de milliyetçiliÄŸin genel olarak ortaya çıkışı, diÄŸer ülkelerdeki gibi sömürgeciliÄŸe karşı bir özgürlük hareketi, Fransız İhtilalindeki gibi eÅŸitlik talebi, baÅŸka bir açıdan etnisite üzerinde kurulu yapının bir devletleÅŸme süreci ÅŸeklinde tezâhür etmiÅŸ deÄŸildir. Dünyanın farklı coÄŸrafyalarındaki farklı milliyetçiliklerin temel saiklerinden farklı olarak Türkiye’deki milliyetçilik, önce devlete kurtuluÅŸ reçetesi, akabinde ise devleti, vatanı ve milleti kurtarma, son aÅŸamada ise yeni bir devlet kurma ve milleti tahkim etme ÅŸeklinde bir seyre sahiptir. Bu bakımdan devletin kodlanması ile milliyetçiliÄŸi ayırmak, milliyetçiliÄŸi alelade bir ideoloji olarak deÄŸerlendirmek veya baÅŸka tür milliyetçiliklerle ele almak kendi içinde zorluklar taşımaktadır. MilliyetçiliÄŸin Milli Mücadele öncesinde, esnasında ve sonrasındaki durumunun belli güncellemeler gerektirebileceÄŸi bir mantık dizgesi çerçevesinde ileri sürülebilir. 

Mehmed Zahid AYDAR

419_misak Anayasa ve Milliyetçilik.jpg

​Cihan Sk. 33/5 Sıhhiye Çankaya/ANKARA​

0312 230 65 27​ misakdergisi@gmail.com​​

Copyright © 2025 Karar Basın ve Yayıncılık A.Åž. Tüm hakları saklıdır.

Powered by ucuncukatip​

bottom of page