top of page
421.png

Terörsüz Türkiye Projesi

veya İç Cephenin Tahkimi

Ayın Konusu

PKK silahları bırakmadan bu sorunun ortadan kalkmayacağı genel kabuldür ve doğrudur. Bu genel kabulün yanı sıra, zaman zaman PKK’nın silah bırakması halinde yaşanabilecek gelişmeler üzerine tartışmaların da yapıldığı doğrudur. Özellikle geçmişte çözüm süreci olarak adlandırılan dönemde bu tartışmalar sıkça yapılmıştır. Son günlerde bu tartışmalar yeniden başlamıştır. PKK’nın silah bırakması durumunda Türkiye’nin nasıl bir sürece evrileceği, PKK’nın bu yönde bir adım atması halinde toplumun vereceği tepkilerin ne olacağı gibi sorular, yeniden gündeme gelmiştir. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı neticesinde 12 Mayıs’ta PKK’nın silahları bırakması ve kendini feshetmesinden sonra tartışmalar alevlenmiş, pozisyonlar netleşmiştir. Siyasi zeminde de kayda değer adımların atıldığı malumdur. TBMM çatısı altında “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kurulmuştur. TBMM çatısı altında bulunan İYİ Parti dışındaki bütün siyasi partiler komisyona üye vererek sürece dâhil olmuştur.

Hüsnü AKTAŞ

Filistin İhtilalini Alevlendiren

Suriyeli Alim: İzzeddin el-Kassam

Siyaset

20 Kasım 1935... Ya’bed ormanlarında İzzeddin el-Kassam’ın şehadetinin üzerinden tam doksan yıl geçti. Aradan on yıllar geçti ama Kassam’ın adı hâlâ yaşıyor: İlimle cihadı birleştiren, hutbeyi silaha dönüştüren, sözü isyana, imamlığı öncülüğe çeviren bir şahsiyet olarak; Lazkiye sahilindeki Ceble’den, Filistin’in kuzey dağlarına uzanan bir direniş hikâyesinin adı olarak bilinmektedir.

Muhammed İzzeddin b. Abdi’l-Kadir el-Kassam, 1882 yılı civarında Suriye’nin Lazkiye vilayetine bağlı Ceble kasabasında doğdu. Babası ve dedesi, Abdülkadir Geylanî’ye nispet edilen Kadiriyye tarikatında “mukaddem” konumundaydı; Irak’tan gelen dervişler Ceble’ye uğrar, yıllarca onların türbelerini ziyaret ederlerdi. Fakat bu tasavvufî çevrede yetişen Kassam, ilerleyen yıllarda bizzat türbelere yönelik aşırılıkları tenkit etti; kabirlere adak adanmasını, onlardan medet umulmasını haram sayarak insanları tevhîde çağırdı.

Star 

Açık Görüş

Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu ZEYD

Filistin’de Dün

ve Yarın

İktibas

iktibas_edited_edited_edited.png

İsrail'de, İsrail vatandaşı olan hâlihazırda yüzde 20 civarındaki Müslüman nüfus artma eğilimde. Bunların üzerine milyonlarca Filistinlinin daha -öyle veya böyle- İsrail tebaası haline gelmesi İsrail için kabul edilebilir bir durum değil, bunu bir ulusal güvenlik riski olarak görüyorlar. Hâsılı kelam bugün için İsrail'in sorunu Filistin’in işgal edilmemiş son topraklarını da işgal ve fethetmenin ötesinde; buraları büyük ölçüde boş olarak ele geçirmek. Eğer uluslararası toplum Filistin’de kalıcı barış için kesin bir kararlılık ve somut adımlar ortaya koymazsa, Filistin’de daha çok kan dökülecek. Kuvvetle muhtemel ki bu kan tüm bölgeye sıçrayıp yayılacak. Dünya kana bulanmadan önce insanlığın vicdanı Siyonizm karşısında galip gelebilecek mi?

Star Gazetesi 19.11.2025

Dr. Mehmed Yahya ÇİÇEKLİ

Türkiye Yüzyılını

Hangisi Belirleyecek?

Milliyetçilik mi? Ümmetçilik mi?

Makale

Makale.png

Osmanlı Devletine ihtişam, maddi ve manevi güç verdiği dönemlerde iyi, güzel, faydalı ve korunması elzem olan Panislamizm, devletin zayıflaması, toprak kaybı ve Batı’nın üstünlüğü ile birleşince kurtulunması gereken bir yük haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti bu yükten kurtulmak üzerine kurulmuştur. M. Kemal, milli mücadeleyi başlatmak için Anadolu’ya giderken en önemli hedefin hilafeti ve hilafetin merkezi İstanbul’u kurtarmak olduğunu, halifeye bağlılığını dile getirmek olmuştu. TBMM ve Teşkilatı Esasi İslâm üzerine bina edilirken Birinci Meclis’in İslâmcıları tasfiye edildi. Araplar ötekileştirildi. Ulus merkezli bir ideoloji inşa edildi. Osmanlı düşman olarak tanımlandı. Hanedana mensup kişiler sürgün edildi. 

Kamil YEŞİL

İslâmi Davette Usul

ve Üslup Ayrılmazlığı

İnceleme

inceleme_edited.png

Peygamberler ümmetlerini güzel öğüt, ikna edici delil ve yumuşak üslupla davet etmişlerdir. İtirazlar dikkate alınmış güzel öğüt ve tartışmalarla ikna cihetine gidilmiştir. İnatlarında ısrar edenler olsa bile; onlara şiddet, baskı, işkence gibi insan tabiatına aykırı uygulamalar yapılmamıştır. Süyûtî (rh.a) bir uzlaşma ve doğru çizgide buluşmak için; hikmet kavramına dikkat çekmiştir. Ona göre hikmet; vahiy ve aklın uyum içinde olmasıdır. Peygamberlerin kavimlerini; vahiy ve aklın rehberliğinde güzel öğütle davet etmeleri de bu yolu desteklemektedir. Aynı metot uygulanarak çevre ile açık ve güzel öğüt üzerinden iletişim sağlamak mümkündür. Şu var ki başkasını incitecek söz ve ifadeler kırmızı çizgi olmalıdır. Çünkü bireyi şiddet, öfke ve baskı anlamına gelecek eylemlerle hidayete ikna etmek Allah’ın takdir ve muradına da uygun düşmemektedir.

Geçen Sayının Devamı

Mustafa ÇELİK

İnanılması Zaruri Hükümler

ve Elfaz-ı Küfür Meselesi

Akaid

akaid.png

Hüda’ya veya hevâ’ya tabi olmak, öncelikle kalbe mahsus olan bir ameldir. Dolayısıyle insanın kalbine sahip çıkması ve onu hevâsının tuzaklarından koruması şarttır. İnsanoğlunun arzularını İslâm’a tabi kılması, kalbinde bulunan imanla ilgilidir. Zarûrat-ı diniye terkibi, inanılması mecbûri olan hükümleri ifade için kullanılan bir terkiptir. Kur’an-ı Kerim’de: “Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini, ahiret gününü inkâr ederek kâfir olursa o, muhakkak ki (Sırat-ı Müstakim’den) uzak bir sapıklıkla sapıp gitmiştir”(En Nisâ Sûresi: 136.) hükmü beyan buyurulmuştur. Mütevatir olan bir hadis-i şerif’te “Allah’a, meleklerine, kitaplarına peygamberlerine ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna iman etmenin farz olduğu” haber verilmiştir. ‘ Sahih bir imana sahip olmayan insanın, imtihanı kazanması mümkün değildir.

Yusuf KERİMOĞLU

Cihad Dindendir

Tefsir

tefsir.png

İslâm dini, Allah"ın varlığını, birliğini, İslâmiyetin büyüklüğünü göstermek ve insanlara yapılan zulüm ve işkenceyi kaldırıp adaleti tesis etmek için, cihadı farz kılmıştır. Rasûlüllah (sav) buyuruyor: “Kim Allah’ın adını yüceltmek için savaşırsa, işte o kimse Allah yolundadır.”

Cihad, Arapça “C-H-D/Cehd” kökünden gelir. Lügatte cehd; gayret etmek, takat getirmek, güç yetirmek ve meşakkat çekmek gibi anlamlarda kullanılır. Terim manası ise, “Bezlü’l-mechudi fi husuli’l-maksud”dur; yani maksada ve belirlenen hedefe ulaşmak için gereken her türlü çabayı göstermektir. Allah yolunda ve Allah için cihad; Hz. Peygamber (sav) dahil her mü’mine emredilmişir.

Mustafa YUSUFOĞLU

İlmin Yok Olması Neticesinde

Ortaya Çıkan Fitneler

Hadis

hadis.png

Müslümanlar zamanımızda  belki de tarihlerinde hiç olmadığı kadar zor imtihanlarla başbaşa kaldılar.  Doğruyu yanlıştan ayırma hususunda belki de hiç bu kadar çaresiz kalmamışlardır. Hz.peygamber (sav); “İlmin kalkması, cahilliğin artması, zinanın çoğalması, içki içmenin yaygınlaşması, kadınların sayısının çok, erkeklerin sayısının az olması, kıyamet alâmetlerindendir. Öyle ki, bir erkeğe elli kadın düşecektir” buyurmuşlardır. Evet, bilgi hep var olacak, fakat ilim kalkacaktır. İlmin kaybolacağı noktasında Peygamber Efendimiz'den  (sav) gelen başka Hadis-i Şerifler de vardır. Hz. Ebû Derdâ'dan  (ra) gelen rivayette, şu hakikat haber verilmiştir; “Peygamberimiz Efendimizle birlikte bulunuyorduk. Gözlerini semaya dikti ve şöyle buyurdu: “-İlim insanlardan alınıp kaybolacağı zaman müslümanların hiçbir şeye güçleri yetmeyecektir.”

İbrahim DÖNERTAŞ

Hristiyan Siyonizmi

Kitap

kitap.png

Evanjelik Protestanlık başta olmak üzere Amerikan dini gruplarıyla İsrail devletinin kurduğu yakın iş birliğini tarihsel köklerinden güncel siyasi sonuçlarına kadar inceleyen bu kitap, Filistin’in işgali ve İsrail’in soykırım politikaları karşısında suskun ya da destekleyici tutum takınan milyonlarca Hristiyan’ın arkasındaki teolojik, ideolojik ve siyasal dinamikleri mercek altına alarak Siyonizmin sadece bir Yahudi projesi olmadığını, Hıristiyan Siyonizminin ise sadece bir inanç olmayıp küresel emperyalizmin hizmetinde bir teoideoloji olduğunu ortaya koyuyor. 

Yahudi-Hristiyan ittifakının arka planındaki ideolojik pazarlıkları, dini metinlerin nasıl siyasal araçlara dönüştüğünü ve bu ortaklığın Filistin halkı üzerinde nasıl bir yıkım yarattığını anlamak isteyen herkes için önemli bir başvuru kaynağı olmaya aday bu eser, Lord Shaftesbury, John Darby, Jerry Falwell ve John Hagee gibi aktörler üzerinden ABD’nin dini hayatı, iç siyaseti ve dış politikasına yön veren yapıları da ifşa ediyor. 

421 kitap kapak.jpg

Mehmed Zahid AYDAR

Cihan Sk. 33/5 Sıhhiye Çankaya/ANKARA

0312 230 65 27​ misakdergisi@gmail.com​​

Copyright © 2025 Karar Basın ve Yayıncılık A.Ş. Tüm hakları saklıdır.

Powered by ucuncukatip

bottom of page